Panik atak nedir?
Panik atak kişinin gerçekçi bir kaygı nedeni var olmaksızın yaşadığı ani gelen ve fiziksel belirtilerle kendini gösteren aşırı düzeyde gerilime bağlı heyecan, kaygı ve korku halidir.
Panik atak belirtileri nelerdir?
Panik atak belirtileri ani olarak ortaya çıkan:
çarpıntı, nefes darlığı, terleme, titreme, gerçek dışılık hissi, uyuşma, karın ağrısı, bulantı, boşluk hissi, baş ağrısı, baş dönmesi, kontrol kaybı hissi gibi belirtilerdir.
Panik atak neden oluşur?
Panik atak biyolojik açıdan beyinin verdiği bir uyarı ile öncelikle adrenalin hormonunun böbreküstü bezlerinden ani ve yüksek miktarda salgılanması sonucunda oluşur. Bu durum temelde biyolojik nedenlerle ya da yaşam olaylarına bağlı olarak kişinin içine girdiği aşırı gerilim halidir. Bu gerilimi neden olan sinir sistemindeki kimyasal değişiklikler fiziksel belirtilere yol açar.
Panik atak çoğu durumda kişinin iç dünyasında süre giden ve çözümsüz kalmış sorunların yarattığı gerilimin kişinin dayanma eşiğini aşması sonucunda dışa vuran göstergesidir.
Panik atak neden tekrarlayıcıdır?
Çoğu zaman tekrarlayıcıdır. Nadiren biyolojik olarak tekrarlamaktadır. Çoğu kişide ise daha önce bir atak geçirmiş olan kişinin bedenine karşı aşırı duyarlı hale gelmesi ana nedendir.
Kişi normal olarak ya da herhangi bir gerilim halinde ortaya çıkan bir fiziksel belirti oluştuğunda (göğsünde daralma, titreme, ağrı hissi gibi) daha önce geçirdiği atak nedeniyle kaygıya kapılmakta ve buna bağlı gerilim artarak atak belirtilerine yol açmaktadır.
Panik atak her ruhsal nedenli bir sorun mudur?
Panik atak çoğu durumda biyolojik ya da psikolojik nedenle beyin kimyasındaki değişiklikler olmasına bağlıdır. Ancak nadiren tiroid hastalıkları başta olmak üzere bazı genel tıbbi hastalıklar da benzer belirtilere yol açabilmektedir. Bu nedenle hastaların başvuru döneminde ayrıntılı tıbbi değerlendirmeden geçirilmesi gereklidir.
Panik atak tedavisi nasıl yapılır?
Panik atak tedavisi ilaçla ve psikoterapi ile yapılır. İlaçlar özellikle erken dönemde kısa vadeli ve geçici çözüm sağlamakta, kalıcı çözüm ise psikoterapi ile sağlanmaktadır.
